1996 yılında hayatımıza Susurluk’ta giren Mercedes, sessiz sedasız ayrıldı hafızamızdan. Devlet içine çöreklenmiş çeteler, bir trafik kazasında döküldü otomobil parçaları ile beraber önümüze. Medyası ile kamuoyu ile bu işin peşine düşülseydi, yanıtsız kalan onlarca soru cevaplarını toplumsal baskı sonucu bulacaktı. Ama olmadı. Birileri bu devlet-mafya skandalının üzerini sis perdesi ile örttü ve unutturdu. Magazin dünyasındaki boya küpü bebeklerin peşinden koşan toplum bu işin peşinden koşmadı, koşturulmadı. Can Dündar ve Celal Kazdağlı bu unutturulmaya karşı çıkan bir eser hazırladılar. İşte ERGENEKON, tarihe birilerinin bu işi unutmadığının not olarak düşüldüğü bir eser. Bende unutmadım. İrkilerek okudum. Sizde okuyun, okutun. Ve unutmayın. Unutmayın ki başka Susurluklar olmasın. Susurluk denilince kimilerinin aklına ayran gelir. Bu kitabı okuduktan sonra Susurluk denilince aklınıza hala ayran geliyorsa kitap okumanıza lüzum yoktur. Yormayın gözlerinizi…
SAKLI HAYATLAR 1
Cemal Kalyoncu
Bibliyografi tarzından hoşlanan okuyuculara tavsiye edilecek bir kitap. Neden gözümüzün önünde bulunan şahsiyetlerin hayatlarını çok merak ederiz bilmem. Mesela Kaya Çilingiroğlu'nun Tıp fakültesini 3. sınıfta bıraktığını okuduğumda ne yalan söyleyeyim çok şaşırdım. Kalyoncu, röportaj yaptığı kişilerin kirli çamaşırlarını çıkarmak için genelde yapılan saçmalıkları yapmamış. Halkın merak ettiği şeyleri taşımış kitabına. Düzeyli bir bibliyografi.
TARİH BOYUNCA İSLAM MEZHEPLERİ VE ŞİİLİK
Abdulbakıy Gölpınarlı
İttihat ve Terakki ile başlayıp Cumhuriyet'in ilk devrelerinde devam eden bir sindirme ve ezme politikasının bir vesikasıdır bu kitap. Allah(cc) demenin yasak olduğu yılların kitabı. Resmi ideoloji ile beynimize kazınmaya çalışılan kişilerin başına aslında nelerin geldiğinin bir panoraması. Şeyh Said'den İskilipli Atıf hocaya, Said Nursi'den Abdülhakim Arvasiye ve şapka devriminin mağdurlarına kadar geniş bir yelpazede yer alan dramları okumak isteyenlere tavsiyedir bu eser.
STRATEJİK DERİNLİK
Ahmet Davutoğlu
Türkiye'nin, kurulduğundan beri hatta Osmanlı'dan beri kangren haline gelmiş coğrafik. Politik, stratejik önemine haiz tüm konuları Dış politika, Ekonomi ve Siyaset paralelinde bu kadar detaylı araştıran bir kitap sanırım başka yazılmadı. Ahmet Davutoğlu'ya teşekkür ediyorum. Her dönemde faydalanabilecek bir eser. Kalınlığından korkmadan alıp okunmalı...
BABALAR VE OĞULLAR
İvan Sergeyeviç Turganyev
Turganyev'in ölümsüz eserini okumayanlar, klasiklerle arası iyi olmayan okuyuculardır muhakkak. Babalar ve Oğullar'da kuşak çatışmasına Bazarov'un nihilizmine tanık olacaksınız. Sanrım Turganyev kendi nihilist düşünce tarzını Bazarov karakteri ile tüm dünyaya armağan etmiş. Dikkat edilecek tek nokta, mantar gibi bir çok yayınevinin yayınladığı bu eseri kırpmadan ve çevirisine özen gösteren bir yayınevinden seçip okumak.
ECİNNİLER
F.M.Dostoyevski
Dostoyevski'nin siyasi içeriği göze batan bir romanı. Muhafazkar bir yazım tarzının kendini hissettirdiği, dinin (Hristiyanlık) sorunlara çözüm olarak gösterildiği bir eser. Dostoyevski ise koy sepete...
BANAL MİLLİYETÇİLİK
Michael Billig
Yazar aynı şeyleri tekrar etmekten başka bir şey yapmamış kitabında. 50 sayfada anlatılacak şey 250 sayfa olmuş. Dipnotları okumak da okuyucuyu iyice uzaklaştırıyor kitaptan. Sebeplerden biri de çevirmenin başarısızlığı. Ben şahsen o kadar sıkıldım ki kitaptan, ne zaman bitecek diye hafakanlar geçirdim diyebilirim.
GÜN GÖRMEYEN ŞEHZADELER
Nazım Tektaş
Osmanlı tarihinde, taraflı tarafsız en çok suiistimal edilen konulardan biri "Kardeş Katli" meselesidir. Bu acı akıbeti Devletin bekası için tatmak zorunda kalan şehzadelerin tamamı anlatılıyor bu kitapta. Kitabı değerlendirirken zamanın şartlarını düşünerek okumalısınız. Eseri salt bu acı akıbeti yaşamış şehzadelerin dramına odaklanarak değil, Osmanlı’nın idari anlamdaki başarısının arkasındaki taviz vermez sisteme göre değerlendirmelisiniz.
KIRIK TESTİ
M.Fethullah Gülen
Fethullah Gülen’in okuduğum ve okurken hatalarımla yüzleştiğim en iyi kitabıydı Kırık Testi. Sürekli yaptığımız hataları kalbi okşayarak yüzümüze çarpan bir üslupla yazılmış kitabı, kalp gözü henüz kapanmamış tüm kitapseverlere tavsiye ediyorum. Gülen’in duygularına sağlık…
LOZAN ZAFER Mİ HEZİMET Mİ
Kadir Mısıroğlu
Lozan kimilerine göre zafer kimilerine göre hezimet. Hezimet olarak görenlerden biri de Kadir Mısıroğlu. 3 cilt halinde yayınlanan eserin 1.cildi Lozan’a genel bir bakış, 2.cildi bu antlaşma ile kaybedilen topraklar, 3.cildi ise manevi kayıplardan bahsediyor. Resmi tarihi sorgulamadan tek doğru olarak kabul edenler için Kadir Mısıroğlu ismi çok fazla bir şey ifade etmeyecektir. Ancak okuduktan sonra Lozan hakkında fikirlerinizi gözden geçirme ihtiyacı hissedebilirsiniz. Mısıroğlu eserlerinde koyu bir Osmanlılık taraflılığını fazlasıyla belli eden ve yer yer objektif olmadığını düşündüğüm bir yazar. Ama buna rağmen kitapları elime geçtiğinde okuyorum. Sizde okuyun ve kıyası kendiniz yapın.
İKTİDAR MÜCADELESİ VE DİN
Ergün Yıldırım
Türkiye’deki yeni iktidar görünümüne genel bir bakış hakim kitapta. Kitabın ismi ile içeriği birebir örtüşüyor. Din’in sermaye ile birleşip nasıl iktidara dönüşebileceğinin altını çiziyor Yıldırım. Müslümanlığın liberalleşme ile birlikte nasıl bir pozisyon aldığı, medyanın etkisi gibi konularda işlenmiş eserde.
MAĞARADAKİLER
Cemil Meriç
Cemil Meriç’in bu eserini okuyunca o mağaradan hala çıkmayan ne kadar çok insan var diye düşünmeden edemiyorsunuz. Günümüzde fikri olarak inatla aynı ideolojilerini savunan birçok aydın! var. Fikir dünyasının derya olduğu Cemil Meriç zamanla değişen fikirleri ile ülkemizde aydın sıfatını hak eden ender yazarlardan biri. Değerinin bu dünyadan göçtükten sonra bilinmesi ise ayrı bir üzüntü maalesef.
OLAYLAR VE DÜŞÜNCELER
Kamran İnan
Devlet adamı olarak birçok görevlerde bulunmuş olan İnan'ın Uluslararası İlişkiler, Devlet Politikaları ve Yapısı hakkında yazdığı yazıların kitaplaştırıldığı bir eser... Tespitleri karşısında yerinize mıhlanıp kalacağınız yazılar olmasa da, eser düzeyli ve aydın bir kalemden çıkma hissini tatıracaktır size.
HAYATIN İÇİNDEN 1
Cüneyd Suavi
Hani okuduğunuzda mesajı bir çırpıda aldığınız hikayeler vardır ya, işte Cüneyd Suavi'nin bu eserindeki hikayelerde aynen öyle. Hayatın içinden sizi hüzünlendirecek, tebessüm ettirecek kalbinize hitap eden masal tadında hikayeler okuyacaksınız. Bir günde okuyup bitirebileceğiniz bu eserden sonra manevi hayatınızda olumlu etkiler olursa kitap amacına da ulaşmış olacaktır.
OSMANLI TOPLUMUNDA AİLE
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı, nam-ı diğer uçan Profesör, bu kitabı ile sizi Osmanlı döneminin mahallelerine götürüyor. Osmanlı aile yapısını, sadece ev içinde değil, bulunduğu yerleşim yerlerini de baz alarak açıklıyor. Osmanlı toplumundaki ailenin tüketimini, sağlığını, beslenme biçimlerini, ölüm, miras, çokeşlilik gibi konularla beraber irdeliyor. Ailenin hukuki yaşamı, günlük yaşamı ve sonrasında, 19 yy'da geçirdiği dönüşümle modern aile özlemi ile kitabını noktalıyor. Osmanlının iktisadi ve siyasi konular dışında farklı bir konuya ilgi duyan tarih severlere tavsiye edilir.
NÜKLEERE GEÇTİK MAŞALLAH
Ümit Otan
Adından da anlaşılacağı gibi, Ümit Otan nükleer enerji hakkında ve bu enerjinin kullanımı ile ilgili sadece olumsuz taraflarını irdeleyerek bir kitap hazırlamış. Bu anlamda Nükleer Enerjiye karşı olanları tatmin edebilecek bir yapıt. Ancak genel anlamda çok yüzeysel ve bu enerjiyi kullanarak bize tozunu yutturan gelişmiş ülkelerden pek fazla örnek göremediğim ve mühendis olarak alternatif enerji kaynakları olarak bahsedilen bölümlerden hiç tatmin olmadığım bir kitap diyebilirim. Kitap tamamen nükleer enerjiye önyargı ile hazırlanmış bir eser.
ONLAR HEP ORADAYDI
Sunay Akın
Sunay Akın'ın üslubunu eserlerini okuyanlar bilir. Bir başlıkla sizi başka diyarlara götürür ve şiirsel anlatım tarzıyla sizi mest eder. Bu eserinde bu tadı aldığımı pek söyleyemem. Özetle özgürlüğün ekseninde kızılderilileri konu alan hikayeler beni tatmin etmedi.
MİRAS
Osman Aysu
Sanırım Osman Aysu ile yanlış kitabında buluştum. Tek kitabını okuyarak yazarı değerlendirmek doğru değil. Bu nedenle Osman Aysu'yu eleştirmek haddime düşmez. Ancak okuduğum bu kitabı beni hiç sarmadı. Ya biz yabancı yazarların kurgu zenginliği ile yazılmış polisiye romanlarına fazla alıştık ya da Türk yazarlar bu türü beceremiyor. Olaylar çok sıradan, her anını tahmin edebiliyorsunuz. Bu da bu tarz kitaplarda başarısızlık bence. Türk filmimi izledim yoksa kitap mı okudum ayırt edemedim. Ve maalesef tek kitapla yazar değerlendirilmez desem de Aysu’yu bir daha okuyacağıma ihtimal vermiyorum.
NE OLUR SEV BENİ
Ahmet Hakan
Orhan Gencebay bu ülkenin yetiştirdiği en kültürlü sanat adamlarından birisi.Müzik bilgisinin yanında, televole kültürüne yem olmaması, hoşgörüsü, fikirlerini beyan ederken kullandığı yumuşak üslup ile yaptığı müziği sevmeyenlerinde takdir ettiği bir sanatkâr. Ahmet Hakan ile yaptığı söyleşinin kitaplaşmış halini tüm Orhan Gencebay severleri arşivlerinde saklamalı.
SEVMEK ÖLMEKLE BAŞLAR 1
Murat Başaran
Murat Başaran'ın kitabını okurken kalabalık keşmekeş içinde bir caddede yalnız başına yürüyor hissine kapılabilirsiniz. Aslında kitabın kapağı bana hissettirdikleri ile örtüşüyor. Tek fark cadde daha kalabalık tasvir edilebilirdi. Manevi hayata yönelik, isminden de belli olduğu üzere Yaradanı sevme işine hakkıyla başlayabilmek için ölmek gerekiyor. Yani nefsi öldürmek. Murat Başaran satırlarına bakılırsa bu işi başarmış gözüküyor. Darısı hepimize...
YERALTINDA BİR ANADOLU
Mahmut Makal
Doğu bölgemizdeki köyleri acılı bir dille kaleme alan Makal, bölgedeki sorunları sert bir üslupla insanlara ulaştırmaya çalışmış. Zaman zaman siyaset kokan bir kitap.
Günümüzde unutulmuşluk hastalığına yakalanan onlarca kalem erbabını hatırlamak isteyenlere tavsiye olunur. Dev puntolarla sürekli reklamı yapılan belki hiçbir edebi özelliği olmayan yüzlerce yerli ve yabancı yazarı takip etmekten kendi değerlerimize sırt çevirdik hep. Şöyle dönüp kimlere sırt çevirdiğimize bakalım derim.
BEŞ SEVGİ DİLİ
Gary Chapman
Mutlu bir birliktelik için kaleme alınmış bence en önemli eserlerden biri bu kitap. Eşinizin sevgi dilini keşfetmenin aslında ne kadar önemli olduğunu ve kendi sevgi dilinizin de ne olduğunu kitabı okuduktan sonra keşfediyorsunuz. Birlikteliğinizde tatmin olmadığınız noktalar mevcutsa, sorunlar yaşıyorsanız ve bunların çoğu duygusal problemler ise bu kitabı okuyun. Sadece siz değil, eşinizin de okumasını sağlayın.
İTTİHATÇILIKTAN KEMALİZME
Feroz Ahmad
Askerlik yaptığım dönemde ordu kütüphanesinden alıp okuduğum bu kitabı bir gün komutanım elimde görmüş ve "Bu kitap sakıncalı kitaplar listesinde" demişti. Objektif bir değerlendirme ile İttihatçılığı ve sonrasında gelişen Kemalizm sürecini anlatan eserin neden sakıncalı olduğunu o dönem anlamamıştım. Okuyup neden sakıncalı olabileceğini bana da anlatan çıkarsa sevinirim.
BUDALA
F.M.Dostoyevski
60 yıl boyunca sefalet içerisinde yaşamış, çocukluğu ve gençlik yılları çilelerle dolu olan Dostoyevski'nin yazınsal gücü için bir anlamda hayatın ona bıraktığı miras diyebiliriz. Prens Mişkin karakteri saf, etrafındaki insanların kötü niyetlerini anlayamayan, Nastasya Flipovna'ya tutku ile aşık, her zaman kaybetmeye mahkum bir Budala'ya dönüşüyor. Hayatım boyunca tüm eserlerini okumayı kendime görev saydığım üstadı bilenler bilir.
SEMERKANT
Amin Maalouf
Amin Maalouf'un anlatım tarzı bana hitap etmiyor. Bunu anladım. Kitapta aklımda kalan tek şey bilge Ömer Hayyam'dı diyebilirm. Gerisi mi? Sanırım bir daha Amin Maalouf okumayacağım...
2.MEŞRUTİYET DEVRİNDE ORDU VE SİYASET
Ahmet Turan Alkan
Türkiye'de ordu her dönem siyasete karışmıştır. Karışmadığı dönemlerde cihana hakim olmuş bir imparatorluk iken sonraları padişah halline kadar varan uygulamalarını okuduğumuz Yeniçeriler ne ise şimdi de 28 Şubat'lar MGK toplantıları ile yapılanlar aynı geliyor bana. Alkan aynı sorunu 2.Meşrutiyet dönemi olarak irdelemiş kitabında.
KURŞUNKALEM YAZILARI
Ahmet Turan Alkan
Ahmet Turan Alkan favori yazarlarım arasında ilk onda kendine yer bulacak olan bir yazar benim için. Onunla “Yol Türküleri” adlı kitabında tanıştık. Tanışıklığımız Aksiyon dergisi ile devam etti. Kurşunkalem yazıları gözüm kapalı olarak alıp okuduğum ikinci kitabı idi. Fakat kurşunkalemin silinebilir özelliğinden midir bilinmez ama zihnimde o klasik A.Turan Alkan tadını bırakmayı başaramadı bu eser. Alkan’ı okumayanların hoşuna gidebilecek, fakat yazarın diğer kitaplarını okuyanlar için vasatı geçmeyecek bir keyifle yüklü Kurşunkalem Yazıları. Dertsiz tasasız sıradan konuların hakim olduğu bir deneme bu kitap.