Site Haritası

Şamil Ekinci (17.01.2010)

Neşet Ertaş, babası rahmetli Muharrem Ertaş’a, eserlerinin sonunda neden ismini söylemediğinden dert yanar. Muharrem Ertaş bir ozanın vermesi gereken cevabı verir oğluna:
 
Oğul oğul, söyleyecek söz çok. Ama sarf edecek yer yok
 
Şüphesiz bu cevabın altında, sarf edilen sözün yerini bulup hak olması da yatar, devlerin ve emek verenlerin ön planda, reklamdan ve yalandan uzak pak bir duruş sergilemeleri de…
 
Bugün birçoğumuz Muharrem Ertaş’ın bozlaklarını dinliyor, kâh eğlenip kâh hüzünleniyoruz. Belki birçoğumuzun aklına Kırşehir’in bu dev Anadolu yüreği gelmiyor.
 
Bir Trabzonspor portresinde Kırşehirli bir ozandan neden bahsettiğimizi anlamayanlar olabilir. Bu yazının amacı ve hüznü de bu anlamazlığı yüzlere tokat gibi nakşetme derdidir.
 
Uzun sokakta yürüyüp 1961 yılının Trabzonspor tarihindeki önemini sorsak, sanırım alacağımız cevaplar içinde, 61 rakamının şehrin plakası olması hasebiyle “kuruluş tarihidir” cevabı önemli bir yer tutacaktır!
 
1961 yılı, iş kurmak için Kırşehir’den göçüp gelen bir adamın, şehrin tarihine çınar ağacı dikmesine vesile olan yıldır aslında. Trabzonlu olmayıp Trabzon’da istihdam sağlamak bile başlı başına eli öpülesi bir icraattır. Hala kimden bahsettiğimizi anlamayanlar için bir açıklama getirelim ve Şamil Ekinci diyelim.
 
1960’lı yıllarda Trabzon şehrine ticaret için gelmiş bir adam Un, Yem ve Plastik alanında faaliyet yürütmektedir. Şehrin sihrine inanan ve bunu bugün gözü yaşlı anlatan Ekinci için Trabzon çok özel bir yere sahiptir. Kim bilir, belki de şehrin futbol altyapısında helva yapmak için eksik kalan un onu Trabzon’a getirmiştir. Bir anlamda emrivaki ile Trabzonspor yönetimine girmiş ve 1975–76, 1976–77, 1978–79 ve 1979–80 sezonlarında ülkenin futbol gündemini değiştiren, UEFA haritasında İstanbul dışında koca Türkiye’de bir ışığın daha parlamasına başkanlık etmiş bir adamdır Ekinci.
 
Bugün 26 yıllık şampiyonluk özlemini hicran yarası olarak taşıyan muhteremlerden binlercesi Şamil Ekinci’nin adını anmaz da, Ekinci’nin Trabzonspor’a kazandırdıklarının yanında esamesi bile okunmayacak katkılar sağlayan tespih tanelerine yaraya merhem görevi verir.
 
Bugün Trabzonspor’u takip eden spor camiasının eli kalem tutan niceleri borazanlık edebiyatından ahde vefa edebiyatına geçtikleri gün hicran yarasının da tedavi sürecini başlatmış olacaklardır. Şamil Ekinci gibi değerler Trabzonspor’un konuşulduğu yerde akla ilk gelen değerlerden biri olamıyorsa, camia birlik beraberliğe adım atacak mecali kendinde hiçbir zaman bulamayacaktır.
 
Şamil Ekinci’yi anlatmak haddime değil. Bize tutulası, sevdalanası bir Trabzonspor hediye ettiği için utanarak bir teşekkür edebilirim ancak. Bundan gayrı söylenecek söz çok, ama sarf edecek yer yok!
 
Gökhan UZUNOĞLU
17.01.2010 / İstanbul