Şenol Güneş (25.10.2005)
1952 yılında Trabzon’da doğan Güneş, ilerleyen yıllarda efsane bir kalecinin hayatına şahitlik edecekti.
Tam 15 yıl Trabzonspor’un kalesini korudu. Trabzonspor’un kalesini, sadece gollere karşı değil, İstanbul hegemonyasındaki futbol arenasına karşı atılan büyük Trabzonspor tokadının azametinin büyük olması içinde korudu... Bugün veya dün, onu köşelerinde eleştirenlerin, tarih Dünya üçüncüsü olmuş bir ülkenin teknik direktörlük makamında onun ismini yazarken bile bitiremedikleri kinlerinin arkasında, bu Trabzonspor evladının eldivenleri saklı... Bir devri sona erdirip Türkiye futbol Ligine eldiveni ile darbe indiren bir kaleci olmasıydı bu eleştirilerdeki tüm sebep! Mücadelesi ile terlettiği eldivenleri; 6 lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, 4 Başbakanlık ve 7 Cumhurbaşkanlığı kupası gördü... 1987–88 sezonunda eldivenlerini çıkardığında Türkiye liglerinin en uzun süre gol yemeyen kaleci unvanını bıraktı zihinlere...
Şampiyonluk için çıktıkları Galatasaray maçını kazanıp akşam diğer efsanelerle eğlenmeye gittiğinde, saat 10’da masadan kalkarak “Yatmam lazım” diyen bir disiplinde futbolcuydu o...
Antrenörlük hayatında 1 Türkiye Kupası, 1 Başbakanlık Kupası ve 1 de Cumhurbaşkanlığı kupası gören panter, Ağustos 2000 tarihinde A Milli Takımın başına getirildi ve milli takımın 48 yıl aradan sonra dünya kupasına katılmasında büyük pay sahibi olarak tarihe geçti. Şenol Güneş, 2002 FİFA Dünya Kupasında A Milli takımı üçüncü yaptı. 48 yıl aradan sonra Türkiye’yi dünya kupası finallerine götüren ve burada 3.lük kürsüsüne çıkaran ekibin başında onun ismi yazıyordu birilerine inat!
Bizler, onu eleştiren kütleşmiş kalem uçlarının, tarihe bıraktıkları mirası sorgulamadan, bu efsane isme, minnet borcumuz olduğunu bilmesini istiyoruz... 1952 yılında dünyaya doğan Güneş’i fedakârlığı ile Trabzonspor’a olan duygusal bağlılığı ile ve bize yaşattığı sayısız kupa sevinçleri ile tanıyoruz. Panter eldivenlerini tokat gibi yüzlerine defalarca çarptığın arenadakilere mesaj yolluyor, bu iş daha bitmedi Şenol Güneş hocam diyoruz...
Gökhan UZUNOĞLU
25.10.2005 / İstanbul
ÖNEMLİ NOT : Bu yazıyı kaleme aldığım dönemden bugüne Şenol Güneş'in futbolun o nefret ettiğimiz adaletsiz çarkının bir neferi haline geldiğini gördük. Kendi emeğinin çalınmasına bile kayda değer ses çıkarmayan bir teknik adama dönüşmesini, Trabzonspor devriminden bir İstanbul yalakasına evrimini seyrettik. Benim için bu yazı artık yok hükmündedir. Benim için Şenol Güneş çok yakın zamanda Fenerbahçe'yi bile çalıştırabilecek, ideali sadece para olan bir teknik adamdır! Özetle benim için bir Trabzonspor efsanesi değildir artık… (01.01.2021)
Tam 15 yıl Trabzonspor’un kalesini korudu. Trabzonspor’un kalesini, sadece gollere karşı değil, İstanbul hegemonyasındaki futbol arenasına karşı atılan büyük Trabzonspor tokadının azametinin büyük olması içinde korudu... Bugün veya dün, onu köşelerinde eleştirenlerin, tarih Dünya üçüncüsü olmuş bir ülkenin teknik direktörlük makamında onun ismini yazarken bile bitiremedikleri kinlerinin arkasında, bu Trabzonspor evladının eldivenleri saklı... Bir devri sona erdirip Türkiye futbol Ligine eldiveni ile darbe indiren bir kaleci olmasıydı bu eleştirilerdeki tüm sebep! Mücadelesi ile terlettiği eldivenleri; 6 lig şampiyonluğu, 5 Türkiye Kupası, 4 Başbakanlık ve 7 Cumhurbaşkanlığı kupası gördü... 1987–88 sezonunda eldivenlerini çıkardığında Türkiye liglerinin en uzun süre gol yemeyen kaleci unvanını bıraktı zihinlere...
Şampiyonluk için çıktıkları Galatasaray maçını kazanıp akşam diğer efsanelerle eğlenmeye gittiğinde, saat 10’da masadan kalkarak “Yatmam lazım” diyen bir disiplinde futbolcuydu o...
Antrenörlük hayatında 1 Türkiye Kupası, 1 Başbakanlık Kupası ve 1 de Cumhurbaşkanlığı kupası gören panter, Ağustos 2000 tarihinde A Milli Takımın başına getirildi ve milli takımın 48 yıl aradan sonra dünya kupasına katılmasında büyük pay sahibi olarak tarihe geçti. Şenol Güneş, 2002 FİFA Dünya Kupasında A Milli takımı üçüncü yaptı. 48 yıl aradan sonra Türkiye’yi dünya kupası finallerine götüren ve burada 3.lük kürsüsüne çıkaran ekibin başında onun ismi yazıyordu birilerine inat!
Bizler, onu eleştiren kütleşmiş kalem uçlarının, tarihe bıraktıkları mirası sorgulamadan, bu efsane isme, minnet borcumuz olduğunu bilmesini istiyoruz... 1952 yılında dünyaya doğan Güneş’i fedakârlığı ile Trabzonspor’a olan duygusal bağlılığı ile ve bize yaşattığı sayısız kupa sevinçleri ile tanıyoruz. Panter eldivenlerini tokat gibi yüzlerine defalarca çarptığın arenadakilere mesaj yolluyor, bu iş daha bitmedi Şenol Güneş hocam diyoruz...
Gökhan UZUNOĞLU
25.10.2005 / İstanbul
ÖNEMLİ NOT : Bu yazıyı kaleme aldığım dönemden bugüne Şenol Güneş'in futbolun o nefret ettiğimiz adaletsiz çarkının bir neferi haline geldiğini gördük. Kendi emeğinin çalınmasına bile kayda değer ses çıkarmayan bir teknik adama dönüşmesini, Trabzonspor devriminden bir İstanbul yalakasına evrimini seyrettik. Benim için bu yazı artık yok hükmündedir. Benim için Şenol Güneş çok yakın zamanda Fenerbahçe'yi bile çalıştırabilecek, ideali sadece para olan bir teknik adamdır! Özetle benim için bir Trabzonspor efsanesi değildir artık… (01.01.2021)