Hami Mandıralı (25.10.2005)
Takvimler 1968 yılını gösterdiğinde, Trabzon’un Arsin ilçesinde bir bebek dünyaya gelir... Hami Mandıralı... İlerleyen yıllar, bu bebeğin bacaklarındaki gücün, bilimsel bir tez konusu olması gerektiğini hatırlatan onlarca frikik bırakır arşive.
Çocukluğunda okulu kırıp ayaklarına taş bağlayarak koştuğu, arkadaşlarını kaleye geçirip çok uzaklardan şut çektiği zamanlar, bir füzecide olması gereken özelliklerin alt yapısının nasıl oluştuğunun cevaplarıydı...
16 yıllık Trabzonspor formasını terlettiği zaman diliminde o çok istediği şampiyonluk sevincini ve gol krallığı keyfini belki hiç yaşamadı ama 219 golle, Türkiye liginde en fazla gol atan futbolcular listesindeki yeri ve attığı akıllara zarar serbest vuruş golleri ile kıskanılan bir futbolcu olmayı başardı... Yıldızken uzatılan mikrofonlara âşık değildi. Döneminin futbolcu arkadaşları henüz Türkiye’nin yeni tanıştığı Televole kültüründe boy gösterirken, o özel hayatındaki istikrardan taviz vermeden gollerini sıralamaya devam etti.
Türkiye’de antrenmanlar sırasında serbest vuruş çalışmalarında, canlı oyuncu kullanımına son verdiren ve cansız mankenlerin antrenman sahalarına inerek barajların yeni formatta kurulmasına etki eden futbolcu oldu Hami... Klasik frikikçilerden ziyade, her iki ayağı ile her noktadan kaleye şut çekebilme cesaretini gösteren ve arşivinde hemen hemen her noktadan ağlarla buluşup kalecileri madara eden vuruşları olan Hami, 2002–2003 sezonunda Trabzonspor’dan istenmeyen bir şekilde ayrılmak zorunda kaldı... Yırtılan ağlarla süslenmiş golleri hafızalardan gitmeyen Hami, Trabzonspor tarihinde bıraktığı Füze izleri ile bu sayfalarda yer almayı fazlası ile hak etmiştir. İlerleyen yıllarda Trabzonspor’da yaşayamadığı mutlulukları teknik direktör olarak yaşaması ve yaşatması dileği ile füzeciye sonsuz selam...
Gökhan UZUNOĞLU
25.10.2005 / İstanbul
Çocukluğunda okulu kırıp ayaklarına taş bağlayarak koştuğu, arkadaşlarını kaleye geçirip çok uzaklardan şut çektiği zamanlar, bir füzecide olması gereken özelliklerin alt yapısının nasıl oluştuğunun cevaplarıydı...
16 yıllık Trabzonspor formasını terlettiği zaman diliminde o çok istediği şampiyonluk sevincini ve gol krallığı keyfini belki hiç yaşamadı ama 219 golle, Türkiye liginde en fazla gol atan futbolcular listesindeki yeri ve attığı akıllara zarar serbest vuruş golleri ile kıskanılan bir futbolcu olmayı başardı... Yıldızken uzatılan mikrofonlara âşık değildi. Döneminin futbolcu arkadaşları henüz Türkiye’nin yeni tanıştığı Televole kültüründe boy gösterirken, o özel hayatındaki istikrardan taviz vermeden gollerini sıralamaya devam etti.
Türkiye’de antrenmanlar sırasında serbest vuruş çalışmalarında, canlı oyuncu kullanımına son verdiren ve cansız mankenlerin antrenman sahalarına inerek barajların yeni formatta kurulmasına etki eden futbolcu oldu Hami... Klasik frikikçilerden ziyade, her iki ayağı ile her noktadan kaleye şut çekebilme cesaretini gösteren ve arşivinde hemen hemen her noktadan ağlarla buluşup kalecileri madara eden vuruşları olan Hami, 2002–2003 sezonunda Trabzonspor’dan istenmeyen bir şekilde ayrılmak zorunda kaldı... Yırtılan ağlarla süslenmiş golleri hafızalardan gitmeyen Hami, Trabzonspor tarihinde bıraktığı Füze izleri ile bu sayfalarda yer almayı fazlası ile hak etmiştir. İlerleyen yıllarda Trabzonspor’da yaşayamadığı mutlulukları teknik direktör olarak yaşaması ve yaşatması dileği ile füzeciye sonsuz selam...
Gökhan UZUNOĞLU
25.10.2005 / İstanbul